Antalya'nın belediye başkan adayları, sanki birer sihirbazmışçasına kentin dertlerini bir dokunuşla çözecekmiş gibi bir hava estiriyorlar. Ancak, gerçekler biraz farklı… İşte Antalya'nın siyasi rodeosunda geçmiş belediye başkanlarına dair bir çırpıda hatırlanacaklar: Geçmiş bir belediye başkanı, "Şehrin dört bir yanına asfalt serip yolları sorunsuz hale getireceğim" vaadiyle gelmişti. Sonuç mu? Evet, asfalt yollar döşendi ancak kışın ilk yağmurunda sele kapılan yollar, halka sürpriz, Dolayısı ile başkanın vaatleri de Sular altında kalmış oldu. Bir diğer belediye başkanı, "Kentimizi yeşil cennet haline getireceğim" derken sanki bir orman perisi gibi görünmüştü. Ancak, fidan dikimleri bir yana, kentin göbeğindeki ağaç kesimleri ve yeni binaların yükselmesi, "Yeşil cennet" hikayesini biraz salladı. Neyse ki bir cennet var ama ortada, yeşili yok, betonu çok! Geçmişteki bir başkan, Trafik sorununu kökten çözeceğini söyleyerek kente umut saçmıştı. Ancak, yapılan yolların hemen ardından başlayan trafik kaosu, şehirdeki sürücüleri ve yayaları bezdirdi. Belki de sorun, yeni yollar değil, onları doğru kullanma rehberi eksikliğiydi. Başkanın kökten çözme hayali, trafikte sadece kök salan yeni sorunlarla sonuçlanmış gibi görünüyor. Belki de bir sonraki vaadi, şehirdeki sürücülerin trafikte kaybolmaması için rehberli turlar düzenlemek olmalı. Gel gelelim, yeni seçim dönemine geldi çattı zaman… Yine vaatler havada uçuşuyor!!!  "Kentimizi dünyanın en güzel yerine dönüştüreceğim" derken, acaba yeni başkanın kenti Mars'a mı taşıyacağını merak ediyoruz. ironi bir yana, halk da artık vaatlerin ötesinde somut adımlar bekliyor. Gerçekten değişen bir şey olacak mı, hep birlikte göreceğiz. Antalya'nın siyasi rodeosu sürüyor, ama kent halkı yoruldu, biraz daha gerçeklik ve samimiyet istiyor. Gören var mı?