ATSO'ya siyah çelenk

EKONOMİ 05.01.2024 - 11:14, Güncelleme: 05.01.2024 - 11:14
 

ATSO'ya siyah çelenk

Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) Meclis Üyesi Ali Yılmaz, 26 Aralık Saclı günü yapılan 2023 yılının son meclis toplantısında kayıt dışı ve merdiven altı ticaretle ilgili konuşması sırasında kürsü özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, ATSO binasının önüne siyah çelenk bırakacağını açıkladı.

haberimizvar.net- Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın(ATSO)26 Aralık Salı günü yapılan ve gergin bir ortamda gerçekleştirilen Meclis toplantısında kayıt dışı ve merdiven altı ticaret ile ilgili olarak söz alan Mevlana Petrol Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yılmaz, konuşmasını yaptığı sırada, şimdiye kadar pek rastlanılmayan bir uygulama ile  kürsü özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, meclis üyelerinin destek vermesi halinde ATSO binası önüne siyah çelenk bırakacağını açıkladı. Ali Yılmaz, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi. “Bilindiği üzere 26 Aralık Salı günü gerçekleştirilen 2023 yılının son ATSO meclis toplantısında söz alıp sektörümüz ile ilgili görmüş olduğum aksaklıkları ve yanlışlıkları dile getirmek istedim. Yapmış olduğum konuşmada merdiven altı işletmelere, ruhsatsız faaliyet gösteren yerlere ve Belediyelerin bu duruma göz yumduğuna dikkat çekmeye çalıştım. Belediyelerin ‘ancak şikayet gelmesi durumunda’ işlem yaptığını belirterek bu durumun son derece yanlış olduğunu söyledim. Muratpaşa Belediyesi’nde tam 8 bin 677 adet ruhsatsız işletmenin olduğunu ve hiçbir adım atılmadığı için üzüldüğümü vurguladım ve bu sistemin yanlış olduğunu dile getirdim. İşi kuralına göre yapmaya çalışan bizim gibi kişi ya da şirketlerin sürekli zorluklarla karşılaştığını söyledim. Belediyelerin gereksiz prosedürlerle iş yapmamızın önüne geçtiğinden dem vurdum. Ruhsatsız iş yapan yıkamacılara hiçbir işlem yapılmazken bizim gibi akaryakıt istasyonlarında sürekli denetim yapıldığı, her şeyimiz ruhsatlı olduğu halde yıkama için ayrıca ruhsat istendiği, alınmaz ise mühürleme yapılacağı tehdidiyle zabıtaların geldiğini açıklayıp bizi denetlemeye gelen memurlara ‘Bu işi usule aykırı yapan kişileri neden denetlemiyorsunuz dediğimizde ruhsatları yok o yüzden denetleyemiyoruz’ karşılığını aldığımızı belirttim. Konuşmamı gerçekleştirirken ‘Büyükşehir Belediyesi’nde halk düşmanı bir ruhsat müdürü’ olduğunu dile getirdiğim esnada ATSO Başkanı Ali Bahar, sözümü keserek sözlerimin ATSO’nun sözleri olarak algılandığını dile getirdi. Oysa ki ben, kürsüde ATSO meclis üyesi ‘Ali Yılmaz’ olarak yine ATSO meclisini yakından ilgilendiren bir konuda görüşlerimi belirtmekteydim. Sözlerimi geri alıp konuşmama devam ettim. ‘Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu’na dikkat çekip az ortaklı şirketler için avukat bulundurmanın büyük bir külfet olduğunu ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu dile getirdim. Baronun siyasileri baskı altına alarak böyle bir karara zorladıklarını, bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini anlattım. Konuşmamı sürdürdüğüm esnada bu kez ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, konuşmamı tamamlamam noktasında uyarıda bulundu. Bu gelişmeler üzerine sözlerimi tamamlayıp yerime geçtim. Oysa ki konuşmam henüz sona ermemişti. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASAT’ın akaryakıt ihaleleri ile ilgili söyleyecek sözlerim vardı. ASAT’ın akaryakıt ihalelerinde dönen oyunları, ihale şartnamelerini karşılayan sadece bir şirket olduğunu, o şirketin de OPET olduğunu oturduğum yerden anlatmaya çalışsam da değinmek istediğim konulara tam anlamıyla değinemedim. Bizler, meclis üyeleri olarak meclis başkanını ve ATSO Başkanını seçen kimseleriz. Bu gibi durumlarda söz hakkımızın kısıtlanması en başta kürsü özgürlüğüne aykırıdır. Bu platformlarda düşüncelerimizi özgürce ifade edemedikten sonra oralarda bulunmamızın herhangi bir anlamı yok! ATSO’yu ATSO yapan bizleriz. Doğruları söylediğimizde ATSO bizi savunamayacaksa, herkesin doğru olduğuna kanaat getirdiği konularda ATSO ‘doğru’ diyemeyecekse benim gözümde bir ağırlığı maalesef yok. Ne Sayın Bahar ne de Sayın Öztürk kimsenin sözünü kesmeye, kısıtlama getirmeye hakkı yoktur. Son toplantıda yaşananlar benim açımdan son derece önemli. ATSO gibi kurumlar, sorunları rahatça konuşabileceğimiz, fikir üretebileceğimiz yerler. Ben, bu sorunları burada konuşmayacaksam nerede konuşacağım? Ki orada söylediğim sözlerin beni bağladığını, ATSO ile hiçbir bağının olmadığını herkes bilir, düşünebilir. Sayın Bahar ve Sayın Öztürk, benim sözümü keserek sadece bana değil tüm meclise ayıp ettiler. Kürsünün dokunulmazlığı ve özgürlüğü vardır. Eğer meclis üyesi arkadaşlarım da bana destek verirlerse ATSO binasına siyah çelenk bırakacağım. Biz, bugün tavrımızı ortaya koyalım ki ATSO gibi yerlerde herkes sorununu rahatça dile getirebilsin. Bundan sonra kimsenin sözü kesilemesin.”
Antalya Ticaret ve Sanayi Odası(ATSO) Meclis Üyesi Ali Yılmaz, 26 Aralık Saclı günü yapılan 2023 yılının son meclis toplantısında kayıt dışı ve merdiven altı ticaretle ilgili konuşması sırasında kürsü özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, ATSO binasının önüne siyah çelenk bırakacağını açıkladı.

haberimizvar.net- Antalya Ticaret ve Sanayi Odası'nın(ATSO)26 Aralık Salı günü yapılan ve gergin bir ortamda gerçekleştirilen Meclis toplantısında kayıt dışı ve merdiven altı ticaret ile ilgili olarak söz alan Mevlana Petrol Grup Yönetim Kurulu Başkanı Ali Yılmaz, konuşmasını yaptığı sırada, şimdiye kadar pek rastlanılmayan bir uygulama ile  kürsü özgürlüğünün kısıtlandığını belirterek, meclis üyelerinin destek vermesi halinde ATSO binası önüne siyah çelenk bırakacağını açıkladı.

Ali Yılmaz, yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi.

“Bilindiği üzere 26 Aralık Salı günü gerçekleştirilen 2023 yılının son ATSO meclis toplantısında söz alıp sektörümüz ile ilgili görmüş olduğum aksaklıkları ve yanlışlıkları dile getirmek istedim. Yapmış olduğum konuşmada merdiven altı işletmelere, ruhsatsız faaliyet gösteren yerlere ve Belediyelerin bu duruma göz yumduğuna dikkat çekmeye çalıştım. Belediyelerin ‘ancak şikayet gelmesi durumunda’ işlem yaptığını belirterek bu durumun son derece yanlış olduğunu söyledim. Muratpaşa Belediyesi’nde tam 8 bin 677 adet ruhsatsız işletmenin olduğunu ve hiçbir adım atılmadığı için üzüldüğümü vurguladım ve bu sistemin yanlış olduğunu dile getirdim. İşi kuralına göre yapmaya çalışan bizim gibi kişi ya da şirketlerin sürekli zorluklarla karşılaştığını söyledim. Belediyelerin gereksiz prosedürlerle iş yapmamızın önüne geçtiğinden dem vurdum. Ruhsatsız iş yapan yıkamacılara hiçbir işlem yapılmazken bizim gibi akaryakıt istasyonlarında sürekli denetim yapıldığı, her şeyimiz ruhsatlı olduğu halde yıkama için ayrıca ruhsat istendiği, alınmaz ise mühürleme yapılacağı tehdidiyle zabıtaların geldiğini açıklayıp bizi denetlemeye gelen memurlara ‘Bu işi usule aykırı yapan kişileri neden denetlemiyorsunuz dediğimizde ruhsatları yok o yüzden denetleyemiyoruz’ karşılığını aldığımızı belirttim.

Konuşmamı gerçekleştirirken ‘Büyükşehir Belediyesi’nde halk düşmanı bir ruhsat müdürü’ olduğunu dile getirdiğim esnada ATSO Başkanı Ali Bahar, sözümü keserek sözlerimin ATSO’nun sözleri olarak algılandığını dile getirdi. Oysa ki ben, kürsüde ATSO meclis üyesi ‘Ali Yılmaz’ olarak yine ATSO meclisini yakından ilgilendiren bir konuda görüşlerimi belirtmekteydim.

Sözlerimi geri alıp konuşmama devam ettim. ‘Anonim Şirketlerde Avukat Bulundurma Zorunluluğu’na dikkat çekip az ortaklı şirketler için avukat bulundurmanın büyük bir külfet olduğunu ve bu durumun hukuka aykırı olduğunu dile getirdim. Baronun siyasileri baskı altına alarak böyle bir karara zorladıklarını, bu sorunun bir an önce çözülmesi gerektiğini anlattım. Konuşmamı sürdürdüğüm esnada bu kez ATSO Meclis Başkanı Ahmet Öztürk, konuşmamı tamamlamam noktasında uyarıda bulundu. Bu gelişmeler üzerine sözlerimi tamamlayıp yerime geçtim.

Oysa ki konuşmam henüz sona ermemişti. Antalya Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı ASAT’ın akaryakıt ihaleleri ile ilgili söyleyecek sözlerim vardı. ASAT’ın akaryakıt ihalelerinde dönen oyunları, ihale şartnamelerini karşılayan sadece bir şirket olduğunu, o şirketin de OPET olduğunu oturduğum yerden anlatmaya çalışsam da değinmek istediğim konulara tam anlamıyla değinemedim.

Bizler, meclis üyeleri olarak meclis başkanını ve ATSO Başkanını seçen kimseleriz. Bu gibi durumlarda söz hakkımızın kısıtlanması en başta kürsü özgürlüğüne aykırıdır. Bu platformlarda düşüncelerimizi özgürce ifade edemedikten sonra oralarda bulunmamızın herhangi bir anlamı yok! ATSO’yu ATSO yapan bizleriz. Doğruları söylediğimizde ATSO bizi savunamayacaksa, herkesin doğru olduğuna kanaat getirdiği konularda ATSO ‘doğru’ diyemeyecekse benim gözümde bir ağırlığı maalesef yok.

Ne Sayın Bahar ne de Sayın Öztürk kimsenin sözünü kesmeye, kısıtlama getirmeye hakkı yoktur. Son toplantıda yaşananlar benim açımdan son derece önemli. ATSO gibi kurumlar, sorunları rahatça konuşabileceğimiz, fikir üretebileceğimiz yerler. Ben, bu sorunları burada konuşmayacaksam nerede konuşacağım? Ki orada söylediğim sözlerin beni bağladığını, ATSO ile hiçbir bağının olmadığını herkes bilir, düşünebilir. Sayın Bahar ve Sayın Öztürk, benim sözümü keserek sadece bana değil tüm meclise ayıp ettiler. Kürsünün dokunulmazlığı ve özgürlüğü vardır. Eğer meclis üyesi arkadaşlarım da bana destek verirlerse ATSO binasına siyah çelenk bırakacağım. Biz, bugün tavrımızı ortaya koyalım ki ATSO gibi yerlerde herkes sorununu rahatça dile getirebilsin. Bundan sonra kimsenin sözü kesilemesin.”

Habere ifade bırak !
Habere ait etiket tanımlanmamış.
Okuyucu Yorumları (0)

Yorumunuz başarıyla alındı, inceleme ardından en kısa sürede yayına alınacaktır.

Yorum yazarak Topluluk Kuralları’nı kabul etmiş bulunuyor ve haberimizvar.net sitesine yaptığınız yorumunuzla ilgili doğrudan veya dolaylı tüm sorumluluğu tek başınıza üstleniyorsunuz. Yazılan tüm yorumlardan site yönetimi hiçbir şekilde sorumlu tutulamaz.
Sitemizden en iyi şekilde faydalanabilmeniz için çerezler kullanılmaktadır, sitemizi kullanarak çerezleri kabul etmiş saylırsınız.