Ölüm döşeğinde siyaset

 Antalya Büyükşehir Belediyesi sıkıntılı günler yaşıyor. Hatta tam bir kaos hakim. Başkan Muhittin Böcek’in korona teşhisiyle yoğun bakımda tutulması belediye yöneticilerini de kilitledi. Böcek’le 5 gün boyunca temas halinde olan herkesin izolasyon altına alınması Büyükşehir açısından tam bir kriz. Çünkü başkanın yakın ekibi, çalışma arkadaşları, yönetici kadro, üst düzey bürokratların tamamı karantinada. Bugünkü tabloya, doktorlarından alınan bilgiye göre Başkan Böcek’in durumu iyiye gidiyor. Sevindirici bir gelişme bu. Haberi alan herkes, eğer iflah olmaz bir Böcek düşmanı ya da karşıtı değilse, bu duruma sevinecektir. Aksi ise bir ölüme sevinmek, ondan medet ummaktır. Peki böyle bir beklenti var mı? Ne yazık ki var. Hatta eskilerin tabiriyle ‘kuvveden fiile geçirilmeye’ çalışılan bir beklenti. ‘Başkan Böcek ölsün’ diye elini ovuşturanlar, şimdiden hesap kitap yapanlar, çalışma başlatanlar mevcut. Kapı arkalarında, sote mekanlarda, karanlık köşelerde görüşmeler yapılıyor, sözler veriliyor, biat edecek olanlar saptanıyor   Böcek’in fotoğrafı gösteriliyor   Büyükşehir Belediye Meclisi’nde 54’e 53’lük bir tablo var. CHP, İyi Parti ve Saadet Partisi’nin yani Millet İttifakı’nın üye sayısı 54… AKP ve MHP 48 meclis üyesiyle temsil ediliyor. DSP ise 5 meclis üyesine sahip… Bunları da alt alta ekleyip 53 rakamına ulaşanlar mevcut. Bunu özellikle belirtiyorum ki, yapılan hesap kitap iyi anlaşılsın. Böcek’in oyunu düştüğünüzde rakamlar kafa kafaya geliyor. Muhittin Böcek can derdindeyken, birileri işte bu hesap kitap üzerinden Büyükşehir’in koltuğuna kim oturur çalışması yapıyor. CHP cephesinde önemli görüşmeler oluyor. Meclis üyeleri ve Büyükşehir bürokratlarının bazıları yemeğe götürülüyor, Böcek’in gidici olduğu üzerinden bir hesap konuyor masaya. Bu ikna çabalarına Muhittin Böcek’in yoğun bakımda çekilmiş bir fotoğrafı da malzeme yapılıyor. Fotoğrafı çeken de geçmişte Böcek’e yakın bir isim. Şimdi ise başkaları hesabına ortalıkta geziyor.   AKP’de Tütüncü operasyonu   AKP cephesinde de durum farklı değil. Orada ise Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü’nün Büyükşehir koltuğuna oturma ihtimali üzerinden bir oyun sergileniyor. Tütüncü’nün oturmasını isteyenlerle istemeyenler arasında koltuk kavgası başlamış durumda. Hatta bu kavga öyle bir noktaya varmış durumda ki, Tütüncü’ye karşı olan isimler CHP’nin matematiğine parantez açıyor. Daha net söylersek, Tütüncü karşıtı AKP’liler Büyükşehir hesabı yapan CHP’lilerle kol kola girmeye hazır. Hatta belki de girdiler. Bu yöndeki duyumlar Antalya’nın derinliklerinde dolaşıyor. Böcek’in koltuğuna göz diken mezar böceklerinin hepsi şimdi hastane odasına kulak kesilmiş, olası bir kötü haber bekliyorlar. Siyasetin, rantın, çıkar kavgasının en basit insani değerlerin bile önüne geçtiği bir süreç yaşıyoruz. Birileri resmen Muhittin Böcek’in ölmesini bekliyor ve buna göre bağlantılar kurup ağlarını örüyor.   CHP il başkanlığından tık yok!   Büyükşehir cephesinde ise ilk günlerin şoku atlatılmış gibi görünüyor. Birçok bürokrat sahadan çekilmiş olmasına rağmen, bazı isimler olaya el attı ve belediye mekanizması ağır aksak da olsa işliyor. Yani Büyükşehir Belediyesi şu an sahipsiz değil. En azından görevlerini yapabilecek, süreci götürebilecek durumda. Peki Muhittin Böcek’in partisi CHP ne yapıyor? Şu ana kadar ilaç niyetine bile olsa kamuoyunu sakinleştirecek, aydınlatacak, süreci yönlendirecek herhangi bir açıklama yapılmadı CHP il başkanlığı tarafından. Türkiye’nin dördüncü büyük kentinin en tepe yöneticisi yoğun bakımda, fakat CHP il örgütü gitmiş Korkuteli ilçe yönetimiyle uğraşıyor. İki gündür Korkuteli’yle uyuyup, Korkuteli’yle uyanıyoruz. CHP’nin sorumluluğundaki Büyükşehir Belediyesi’nde ise işler tıkanmış, kriz var, yöneticilerin büyük kısmı karantinada, kamuoyu merak halinde, hizmetler ağır aksak yürüyor, Böcek’in sağlık durumu merak konusu, CHP’nin ne yapacağı bekleniyor; fakat il binasından tık yok. Hatta “Muhittin Böcek il binasında yatmıyor, hastanede yatıyor. Gidin doktoruna sorun” diye cevap veren pişkinler bile var. Sadece siyaset değil, insanlık, vicdan gibi bütün değerler ölüm döşeğinde…