Sanatçı muhalif olmalıdır

haberimizvar.net- Yönetmen Bahadır Tokmak, yakın tarihte kaybettiğimiz Turgay Yıldız anısına ‘Hitler’in Hatıra Defteri’ oyunu Muratpaşa Belediyesi Türkan Şoray Kültür Merkezi'nde sahneledi. Dünkü ilk gösterime ilgi oldukça yoğundu. Oyun bugün de (çarşamba) iki seans olarak tekrar sanatseverlerle buluşacak. Oldukça duygulu bir oyun sahnelediklerini belirten oyunun yönetmeni Bahadır Tokmak, "Ben sanatın herhangi bir dalı, hangisi olursa olsun, ister plastik sanatlar ister sahne sanatları, isterse edebiyat, bir muhalif çizgisinin olması gerektiğini, devrimci bir ruh barındırması gerektiğini, itiraz eden bir havası olması gerektiğini, o zaman sanat olacağını düşünüyorum" dedi.  Sanatçıların Türkiye'de iki gruba ayrıldığını belirten Tokmak, "Birincisi, “Biz politik bir görüntü vermiyoruz. Bakın hiç alakamız yok” diyerek aslında tamamen politik davranan, dönme dolap gibi omurgasız davranan sözüm ona ‘sanatçılar’ var. Güce yaslanmış, erkin yanında saf tutmaya çalışmış, orada fotoğraf vermeye özen gösteren bir kesim var. Bu erk de bunları pışpışlıyor. Nasıl pışpışlıyor? Ekranları açıyor. Reklamlarda para kazanıyorlar. Pastadan pay almaya çalışıyorlar. Her zaman saraylarda soytarılar olur. Toplumu eğlendiren olur. Ama o zaman, dünden bugüne, bugün hayatta olmayan değerli ustalarımıza ne diyeceğiz? Diğer tarafta ise halkın meselelerini kendine dert edinen, sıkıntı edinen, hatta buna çözüm öneren sanatçılar var. Tiyatronun bir gücü vardır. Moral verir. Umut aşılar" dedi. TURGAY YILMAZ'IN ÖLÜMÜ  Turgay Yıldız'ın kaybını hala kabullenemediğini belirten yönetmen Bahadır Tokmak, "O psikolojiyi ben atamadım daha. Bir yol arkadaşını, gençlikte buluşup, kendimizi hep sahnede geliştirdiğimiz bir arkadaşımı ansızın kaybetmek, biraz beni, açıkçası, telaşlandırdı. Psikolojim bozuldu. O farklı bir duyguymuş. Ne yazık ki bunu tattım. Ama ben, Ümit Başkanıma ve sizlere de bir kez daha şükranlarımı sunuyorum, o yıldızların içinde bir yıldıza buradan selam yolluyorsunuz. Ben onun için “ruhu çınlasın” diyorum. Ve bence ruhu da çınlıyor. O da onurlu, onurunu hiçbir şeye değiştirmemek üzere mücadele veren, çok zeki, yaratıcı bir sanatçıydı. Şunun altını özenle çiziyorum. Rüzgara göre, biraz asker ağırlığını gösterdi, Atatürkçü olalım, biraz siyasi İslam başını kaldırdı, İslamcı olalım demeyen, gerçek bir Atatürkçü, gerçek bir cumhuriyet sevdalısı gerçek bir devrimci ve vatanı seviyoruz diyerek vatanı satanlardan değil, iyi bir yurtseverdi. Hala öyle olduğunu biliyorum." şeklinde konuştu. OYUNUN KONUSU Son olarak ‘Hitler’in Hatıra Defteri’ oyunundan bahseden Tokmak, "Oyunu ben kaleme aldım. Rejisini yaptım, yönettim. Sahnedeki arkadaşlarımla beraber, ben de bu oyunda bir aktör olarak yer alıyorum. Biz söz söylemek için yola çıktık. Yarı belgesel tadında bir oyun. 1933 – 1945 arası bir Avrupa ve Almanya’yı anlatıyoruz. Almanya, İtalya İspanya’da o dönemde ortaya çıkan faşist diktatörlerin o dönem Avrupa’yı ve dünyayı nasıl kana buladıklarını nasıl karanlık ideolojileri uğruna, milyonlarca insanın kanına girdiklerini savaşın o mezalimini, savaşın karanlığını, iğrenç ve de telafisi mümkün olmayan neticelerini anlatmak için yola çıktım. Bundan altı yedi ay önce yazmaya başladım, beş aydır da oynuyoruz. Önceden beri şiddete, hangi amaç ve ne doğrultuda, ne için olursa olsun, dünyanın herhangi bir yerindeki tüm savaşlara karşı olduğumuz, daha doğrusu barıştan yana olduğumuz için bu doğrultuda da bir oyun hazırladık" diyerek sözlerini tamamladı.